Published On Feb 13, 2024
Doğu Türkistan'da büyümüş biri olarak, Çin'in baskıcı politikaları altında Türk kimliğimin ve kültürünün inkar edilmesine tanık oldum. Türk olmanın yasaklandığı, Türk simgelerinin kullanımının cezalandırıldığı bir ortamda büyüdüm. Ancak, Kaşgarlı Mahmut'un eseri Dîvânu Lugâti't-Türk gibi eserlerle gerçek tarihimizi ve kültürümüzü öğrendim. Türkiye'ye geldiğimde ise, Türk kimliğimle gurur duydum ve Türk kültürüne, diline, edebiyatına ve siyasetine büyük bir ilgi duydum. Türkiye'ye olan bu sevgim, insanların bana "yapamazsın" dediği şeyleri başarmak isteğimle de beslendi.
Türkiye'de yaşadığım dönemde, ülkenin dünya genelindeki yardım faaliyetleri ve kültürel etkisine hayran kaldım. Türkiye'nin dış politikadaki rolü ve dünya barışına katkısı beni derinden etkiledi. Türkiye'de gördüğüm misafirperverlik ve insanların refah seviyesinin yüksekliği, beni olumlu yönde etkiledi. Bu deneyimler, Çin'de maruz kaldığım baskı ve ayrımcılığın tam tersiydi ve bu yüzden Türkiye'ye olan sevgim daha da arttı.
Sonuç olarak, Türkiye'deki deneyimlerim ve Türk kültürüne olan ilgim, zorluklara karşı durma ve engellere meydan okuma arzumu körükledi. Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginliği, dünyayı daha iyi bir yer yapma potansiyeline sahip olduğuna inandığım değerlerle örtüşüyor. Bu sevgi ve ilgi, mantıksal olarak açıklanamasa da, benim kimliğimin ve dünya görüşümün önemli bir parçası haline geldi.
#Türkiye #DoğuTürkistan #Aşk
Kanalıma abone olmak için tıklayın: / kuzzataltay
Beni Instagram'dan takip edin: / kuzzat_altay
Beni Facebook'dan takip edin: / kuzzataltayturkce
Beni Twitter'dan takip edin: / kuzzat_altay